Odamızın da kurucuları arasında yer aldığı tarım, gıda, hayvancılık, balıkçılık, orman ve çevre alanında faaliyet yürüten meslek ve emek örgütleri, demokratik kitle örgütleri, üretici ve tüketici örgütleri bir araya gelerek İstanbul Tarım Platformu'nu kurdular. Ülkemizin tarım politikalarının hayati önem arz ettiğini, tarım ve gıda sektörlerinin kamu yararını ve toplum çıkarını esas alarak ekolojiye duyarlı ve halkın refahına dayalı olması gerektiği düşüncesiyle bir araya gelen platform Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi'nde yapılan basın açıklamasıyla kuruluşunu kamuoyuyla paylaştı. Basın açıklamasında özet olarak "İstanbul ve ülke düzeyinde koordinasyon içinde çalışarak birlikte ve eşzamanlı etkinliklerle sesimizi daha gür duyurmayı, bilim ve tekniği temel alan ekolojik ve kamu yararının gözetildiği tarım-gıda politikalarının yaşama geçirilmesi için mücadele etmeyi ve halkı aydınlatmayı amaçlıyoruz" vurgusu yapıldı. Basın açıklamasında Kurum temsilcileri söz alarak düşüncelerini paylaştılar. Yönetim Kurulu Başkanımız Prof. Dr Murat Arslan konuya ilişkin görüşlerimizi dile getirdi. Açılıştan sonra yapılan panelde Delegemiz Prof. Dr. Alper Yılmaz ülke hayvancılığı, mevcut durum, hayvansal gıdada önümüzdeki süreçte yaşanması muhtemel sorunlar ile çözümleri konusunda görüşlerini paylaştı. Saygılarımızla.

İstanbul Tarım Platformu toplantısı 17.01.2023 tarihinde Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezinde yapıldı.

Meslek Odaları, STK’lar, sendikalar ve derneklerle birlikte 20 paydaştan oluşan organizasyon kurulu ve katılımcıların bulunduğu toplantıda, İstanbul tarımının sorunları, nedenler ve çözüm önerileri ele alındı.

Cumhuriyetin 100. Yılında, tarım ve hayvancılık politikalarını belirleyen yol haritasından sapıldığı, toplumun ihtiyaç duyduğu güvenli ve kaliteli gıdaya erişim hakkının neredeyse ortadan kalktığı ifade edildi. Üretim alışkanlıkları ve kültürünün, büyük zarar gördüğünün altı çizildi.

Yanlış ve sürekli değişen politikalar, kırsal nüfus lehine küçük aile işletmelerine verilen yetersiz destekler, artan maliyetler, üretim ve pazarlamada yaşanan sorunlar değerlendirildi.

Hızlı ve plansız kentleşmeyle tarım arazilerinin, Büyükşehir yasası ile geleneksel köy yaşamı ve meraların zarar gördüğü ifade edildi.

Verili koşullarda yerel yönetimlerin üretime ve üreticiye verdiği desteğin büyük önem taşıdığı ve çok yönlü faydalar sağladığı belirtildi.

İmar kanunu değişiklikleri ile tarım arazisi oranında hızlı daralma, Kanal İstanbul ve Hava limanı gibi projelerin su kaynakları ve ormanlara verdiği zararlar, başta olmak üzere, doğal yaşam yaban hayatı, göçmen kuşlar gibi zararlı çevresel etkilerine değinildi.

İklim değişikliği, kuraklık ve yaklaşan doğal felaketlere dikkat çekilen toplantıya, basın açıklaması kararı ve hazırlanacak rapor için komisyon oluşturularak son verildi.